18 Aralık 2007 Salı

Candan TURHAN


...göğsüne bir şeyler bastırır. Her şey üstüne doğru yuvarlanır sanki evde. Bir şeyler kırılır, bozulur, bozulmayan da gözüne batar. Ne yapsan olmaz, çaya bir yaprak nane atarsın, köpeklerine en sevdikleri bisküviden verirsin, anneni ararsın, yine olmaz. Kalkıp gidersin sonunda: dağa. eskiden gidemezdin, oturur yollara bakar ağlardın, şimdi gitme zamanı diye. Şimdi gidersin.
Sabah erken, daha sinekler uyanmamışken ve (melih cevdet’in ruhu şad olsun) develer cigara içerken, çıkarsın dağa. “Dağa çıkıyorum” diye düşünmek bile bir coşkunun ipucunu verir gönlüne, bir ferahlık kıyısından. ruhunun, bedenine en yakın olduğu saattir o saat. Daha gündelik dünya ile kirlenmemişsindir, rüyanın devamı gibi, bedenin yok gibi, bembeyaz ışık saçan ruhunla doğanın koynuna girersin sıcak sıcak.
Sonra ver elini toprak kokusu. Ver elini sabahlıklarını toplayan karınca, uykudaki çiçekleri söğen dev arı, buruşuklarını düzelten yapraklar, günaydın yeşiller, papatyanın, gelinciğin sonu, gülibrişim veya patlangaç kokusu. yavaş yavaş çıkar sıcak, sen şekil almamış bir ruh gibi taşlara akarken.
Bir şahin çıkar aniden. Şahinler hep aniden çıkar zaten, birden bitiverirler tüm alacalıklarıyla mavi göğün ortasında. Kanatlarını kıpırdatmadan süzülürken bir veya iki keskin çığlık atar. Çok uzakta, yüksekte olmasına rağmen sana selam verdiğini düşünürsün. Takılır gözün, sanki bakışınla ona akar gibi, onunla dönersin usulca yitip gidene dek. Şahinler yitip gitmeden bırakılmaz.
Sonra bir sincap hoplar önünden, su içtiği yalaktan ağaca doğru. sincap kardeş korkma, yuvanı göster bana. bir taşın, bir yılanın, bir çiçeğin ya da çiçeğin altından göz kırpan meyvenin, bir çalının peşine takılır alır başını gidersin. Nereye yoktur dağda, ne zaman yoktur, niçin hiç yoktur. Her şey orada ve o anda. Oluyorsa oluyor. Varsa var. İşte o kadar.
Gerçeği kavrarsın. Ya da: gerçek seni kavrar... Hah, işte bu, dersin. genişlersin, şöyle bir ferahlık gelir üstüne, bir hafiflik

6 yorum:

Adsız dedi ki...

gerçekten içten gelerek yazılmış bir anlatım.mükemmel böyle güzel bir yazıyı bizimle paylaştığınız için tşk..

Adsız dedi ki...

güngör kardeşim yazarada sanada teşekkürler.gerçekten çok iyi.

Adsız dedi ki...

söyleyecek çok bir söz yok.harika bir yazı

Adsız dedi ki...

yazıyı okudukça kendimi dağlara atmak istedim

Adsız dedi ki...

sevgili dostum. gerçekten çok güzel bir yazı okudukça anlatılan yerlerde olmamak mümkün değil gerçekten hayran oldum.

Adsız dedi ki...

murat cım evet yazı bi harika.hayran olmamak elde değil.bende bu yüzden bloğa koydum.gerçi henüz yazıları yayınlamak için candan hanımdan izin alma fırsatını bulamadım.inşallah affeder.birde candan hanım bu yazıları yazdığı gibi aynı zamanda gerçekten yaşıyorda.ben candan hanımı bir domuz avında tanıdım. bizimle beraber dağlarda koşturuyor ve doğayı gerçekten çok seviyor.zaten doğayı bukadar sevmeyen bir insan böyle yazıları çıkaramaz...